Ana Sayfa » Gurmeler » Polonez’de Farklı Pizza Yorumu

Polonez’de Farklı Pizza Yorumu

Hafta Sonu Öncesi Kızartma Kaçamağı

Sokak lezzetleri dünyada yükselen değer olurken bizde de bu yönde haraketlilik artıyor. Birileri tamamıyla sağlık odaklı beslenirken sokağın peşindekilerde ana unsur lezzet. Akatlar’daki Dirty Hands de şehrin sokak lezzetleri konusunda en başarılı markalardan biri olmayı başardı. Marka sağlıklı beslenenlere inat Cuma günlerini kızartma günü ilan etti. ‘It’s fries day’ konseptinde menüsünde özel seçenekler koyan mekan Yudum kızartma ustasını da bugün için partner almış. Bu menüde en lezzetli bulduğum seçeneklerse 3’lü Bao ve falafel ejder topları.

 

Swiss’de Alp Havası

Bir İstanbul klasiği haline gelmiştir Swiss Hotel The Bosphorus… Otelimize gelen ilk zincirlerden olması, konumu nedeniyle de herkesin yolu mutlaka buraya düşer. Otel yıllandıkça içerisindeki tesislerde bir klasik haline geliyor. Bunlardan biri de otelin ön bahçesinde bulunan Chalet… Kışın geldiğini bile bu şirin restoranın açılmasıyla iyice hissedersiniz. Mimarisiyle, içerisinde kırmızı tonlarla İsviçre Alplerini andıran mekan otelin Genel Müdürü Gerhard Struger’in davetiyle fondü, raklet sezonu açıldı. Kış konseptinde sosyalleşmek isteyenler için tavsiye edebilirim.

3 Şeften Farklı Somon Yorumları

Norveç dediğiniz biri hiç düşünmeden ‘somon’ diyecektir size. İyi şeflerin de menüsünde yer vermeyi en sevdiği tedariklerin de başında gelir. Lezzetinin yumuşaklığı şefin tabağının önüne asla geçmez. Geçtiğimiz ay da Norveç somonunun başrolde olduğu 3 farklı yemek yapıldı İstanbul’da. Sosyal medyada yemek anlayışımızı değiştiren Tok Gezenler Kulübü’nün hesaplarından da takip ettiğimiz bu yemeklerde La Scarpetta için Carlo Bernardini, İnari Sushi –Omakase için Barlas Günebak, Four Seasons Hotel Bosphorus Aqua Restoran’daysa Savaş Aydemir somonlu lezzetler hazırladı. Özellikle Aqua’daki, 42 derecede vakumla pişirilmiş somon ve kum midyesi en dikkatimi çekenler arasındaydı. Carlo Bernardi’nin yemeğindeyse pizza, ravioli, mantar, avokado ve mango tabakları somonla eşleştirirken harika işler çıkardı.

OKU ➤  Tortilla Pizza

somon

PSM’in ‘Oynatan’ Ambiyansı

Zamanında çok eleştirdik ama şu sıralar İstanbul’un çekim merkezlerinin başında geliyor Zorlu Center. Bunda da restoran kurgusuyla birlikte neredeyse her gün bir etkinliğin olduğu Zorlu PSM’nin payı büyük. Son dönemde Zorlu PSM’de boş bir organizasyon görmememizin sebebi de ‘mekan oynatıyor’ algısı. En son izlediğim Lara Fabian konseri de bunun göstergesiydi. Eski popülerliğinde olmasa da çok daha kalabalık bir kitleye söyledi şarkılarını Lara Fabian. Zorlu PSM’nin her konsere gelen kemik izleyicisi sanatçıların Shangri La İstanbul’da konakladığını da biliyor. Konserden hemen sonra neredeyse benzer bir kalabalık otel çevresine de sirayet ediyor…

Amla Şefinden İtalyan Tedarikle Öğle Yemeği

Bir şef İtalyan ve şişmansa ona güvenebilirsin… 90’lı yılların Londra’sında pek sık kullanılan bir deyimdi. Ünlü şef Massimo Bottura’da bu terimden etkilenerek ‘Never Trust a Skinny Italian Chef’ kitabını yazmıştı. Yeni nesil İtalyan şefler eskisi kadar kilolu değil. Eski ‘bol hamurlu’ İtalyan mutfağı temele yani tazeliğe dönünce şefler de zayıfladı. Dünyadaki İtalyan şeflerin büyük bir bölümünü yetiştiren Alma La Scuola’nın Executive şefi Cristian Broglia, Autentica Italiano’nun misafiri olarak Türkiye’deydi. MSA’de İtalyan tedarik ürünlerinden oluşturduğu bir öğle menüsünü tatma fırsatı buldum. Şef Broglia ve MSA öğrencileri elinden çıkan tabaklar hem lezzet hem de sunum olarak olağanüstü bir deneyim yaşattı. Beyaz ve siyah dokunuşlu Mersin balığı bence yemeğin gerçek imzasıydı. Başlangıçta damağı olgunlaştıran Pizzochero küpü, deniz mahsullü patatesli ravioli de bi’ o kadar lezzetliydi. Ana yemekteki yeşil tane biberli karamelize ördek pişme oranı mükemmeldi. Yenilikçi İtalyan şeflerin ‘hocası’ Cristian Broglia, mutfakta birlikte çalıştığı MSA öğrencilerinin yeteneklerine de hayran kaldı.

Mutfak Akademisinde Özel Davet

Son dönemin en büyük sosyalliği yemek akademilerinin ‘workshop’larına katılmak. Beyaz yakalılar hafta sonlarını bu okullarda geçirirken ev hanımları da eski tip günleri andıran buluşmalar yapıp usta şeflerden tarifler öğreniyor.
Geçtiğimiz ay ise, bunlardan tamamen farklı, belki de 2017’de sıklıkla karşılaşacağımız bir konsepte konuk oldum. Yonca Ebuziya, yeni yıl yemeğini ev yerine USLA akademinin merkez mutfağının ortasında uzun bir masada verdi. Şamdanların, kozalakların önde olduğu kusursuz masa süslemelerinin yanında Murat Bozok’un enfes menüsüyle bu yemeği taçlandırdı. Trüflü kestane çorbasıyla başlayan şölen, havyarlı sote deniz tarağı, kayısılı hindi confit ve kuru yemişli frik pilavıyla mükemmele ulaştı. Final ise Murat Bozok’un geceye özel reçetelendirdiği bozalı panna cota’yla tamamlandı. Yonca Ebuziya’nın bu farklı davetinin ardından 2017’de akademi yemeklerini daha sık duyarsak hiç şaşırmam…

OKU ➤  Anne Pizzası  

Polonez’de Farklı Pizza Yorumu

Bağdat Caddesi üzerinde klasikleşen nadir markalardan biridir Brasserie Polonez. Başta Galip Kaşkaya olmak üzere değişmeyen personeliyle müdavimleri arasında kurulan sıcak bağ Polonez’in başarısının en büyük sebebi. Son uğradığımda menüye yeni katılan lahmacun pizzayı deneme fırsatı buldum. Pizza hamurunda lahmacun malzemelerinin başarılı olacağını hiç tahmin edemezdim. Gayet başarılı ve leziz olmuş. Müşteriler de lahmacun pizzaya kayıtsız kalmamış. Şu sıralar markanın en çok sipariş edilen pizzasıymış.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir