Ana Sayfa » Haber Turu » Yanlış İlaçlama Arıcılık Sektörünü Zedeliyor

Yanlış İlaçlama Arıcılık Sektörünü Zedeliyor


Uzun bir süredir bilinçsiz tarımsal ilaçlamanın mağduru olan arıcılık sektörü, tüketicilerin katkısız bal güvenini zedeliyor. Uzmanlara göre bazı bölgelerde yanlış ilaçlama yüzünden arıların yüzde 40’ı telef oluyor.

Türkiye ekonomisi açısından önemli bir sektör olan arıcılık sektörü ve dolayısıyla bal üretimi, hem üretici firmalar hem de tüketicilerin hassasiyetini yansıtıyor. Bugün Türkiye’de 40 bin aile arıcılık ile geçimini sağlarken; yanlış zirai ilaçlamalar sektöre büyük darbe vuruyor.

130 Bin Ton Üretimin 30 Bini Heba Oluyor

Bal sektörünü en çok tehdit eden sorunlardan birisi tarımsal ilaçlama. Özellikle son dönemlerde Çukurova Bölgesi’ndeki kovanlarda arıların toplu halde telef olması, bal üreticilerini kaygılandırıyor. Bilinçsiz ilaçlamalar yüzünden 100 bin tona yakın bal üreten Türkiye, yaklaşık 30 bin ton bal üretme kapasitesini kaybediyor. 6 bin ton olan bal ihracatımızı 35 bin ton seviyelerine çıkarmak içinse üreticilerin inisiyatifi gerekiyor.

Sağlıklı balın nasıl anlaşılabileceği konusunda bilgiler veren Anavarza Genel Müdürü Can Sezen “Kaliteli, yenebilir, sağlıklı ve doğal balın sofralara ulaşana kadar 70 ayrı analizden geçmesi gerekiyor. Bunların ilki, her tenekeden tek tek numune alınarak yapılan ve balda ticari glikoz olup olmadığının kontrol edildiği analizdir. Ardından balın cinsi ve su içeriğinin belirlendiği analizler yapılıyor. Prolin, fruktoz, glikoz, sakkaroz gibi analizlerle, balda olması gereken doğal şeker miktarları kontrol ediliyor. Bu analizlerle bala dışarıdan müdahale olup olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca arıya şeker yedirilip yedirilmediği de analizler neticesinde ortaya çıkıyor. Polen analizi ile arının hangi bitkilerden polen topladığı belirleniyor. Arıyla ilgili tespitler bununla da sınırlı değil! Arıyı hastalıklara karşı korumak için ilaç kullanımı da yapılıyorsa bu ilaçların doğru dönemde verilip verilmediğine de bakılıyor ki bu işlemin, belirli tarihler arasında yapılması gerekiyor. Bitkilerde kullanılan ilaçların arıya geçip geçmediğinin de analizi yapılıyor. Bala yol kenarındaki asfalttan, egzoz gazından ya da tenekeden zararlı metallerin bulaşıp bulaşmadığı; bakır, kurşun, çinko, kadmiyum gibi yarı ağır metaller de analizlerle tespit ediliyor ” diyor.

OKU ➤  Porland’dan Yeni Koleksiyon: “Masal”

70 parametrenin hepsine birden bakmanın sadece laboratuvar ortamında olabileceği konusunda uyaran ve Türkiye, mevcut bal üretim kapasitesi ile kendi kendine yeten bir ülke açıklamasını yapan Anavarza Genel Müdürü Can Sezen, kendilerinin de bu yönde, bağımsızlaşmaya hazırlanan ARİ Gıda Laboratuvarı ile çalıştığını söylüyor ve ekliyor; “Geleneksel, modern, köklü, hem de yenilikçi bir tutumla bala hak ettiği değerini vermek istiyoruz. Balı el değmeden, içine herhangi bir şey eklemeden ya da içinden bir şey eksiltmeden kusursuz bir şekilde sunmayı misyon edindik ve bu şekilde de devam etmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.”

Türkiye’de Arıcılık Sektörü Ne Durumda?

TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 6,5 milyon arı kovanı bulunuyor. Bu rakam dünyadaki toplam arı kovanının yüzde 10’una denk geliyor. Türkiye, yıllık 94 bin tonu aşan bal üretimiyle dünyanın en büyük ikinci bal üreticisi konumunda. İlk sırada, yıllık 450 bin ton bal üretimi ile Çin yer alıyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir