Yemeğin finali bu yıl da güzel bir yılbaşı pastasıyla yapılacak. Ve bu pasta muhtemelen çikolatalı olacak. Hangi tarife göre yapılmış olursa olsun, yeni bir yıla ağızlar tatlı girilsin, bütün yıl tatlı geçsin diye. Bir de herkes çikolatayı sever diye tabii!
Herkes yılbaşı akşamı için hazırlanacak bu ay. Yeni bir yıla umutla ve mutlulukla girmek için… Vitrinler hediyelerle dolup taşacak. Aileler, dostlar bir araya gelip çoluk çocuk yeni yılı karşılayacaklar. Ve tabii her zaman muhabbetin en güzeli, lezzetli yemeklerle dolu bir sofra etrafında gerçekleştiği için, mutfak yılbaşı gecesinin yıldızı olacak yine. Çünkü yemek karın doyurmanın çok ötesinde, insanları bir araya getiren bir sihir aynı zamanda. Damak tadıyla alınan hazzın yerini başka ne tutabilir?
Yılbaşı gecesi hindisiyle, yaprak sarmasıyla klasik bir sofra hazırlayanlar da olacak bu sene, sıra dışı lezzetleri tatmak, tattırmak isteyenler de. Ancak her iki seçimde de, yemeğin finali güzel bir yılbaşı pastasıyla yapılacak. Ve bu pasta muhtemelen çikolatalı olacak. Hangi tarife göre yapılmış olursa olsun, yeni bir yıla ağızlar tatlı girilsin, bütün yıl tatlı geçsin diye. Bir de herkes çikolatayı sever diye tabii!
Pasta böyle bir şey işte, düğün, doğum günü, evlilik yıldönümü, davetler ve tüm özel günlerde önemli bir yeri var. Yılbaşı da onlardan biri. Taa antik çağlardan bugüne kadar da böyle olmuş. Pastanın temeli olan ilk kekler, balla yapılan ekmekler gibiymiş. Allahtan hemen her teknolojiyi ilk kez uygulayan Mısırlılar ilk yapılan kekleri fırında pişirmeyi akıl etmişler de pastanın bildiğimiz bu günlerine gelinmiş. Modern kekler de diyebileceğimiz, bildiğimiz pastalar 17.yüzyıl Avrupası’nda yaygınlaşmış. Zamanla fırınlar ve kalıplar geliştirilmiş ve pastacılık büyüme konusunda bir ivme kazanmış.
Bugün bile yolları ayrı düşmeyen pasta ve çikolatanın ilk kez buluşmasının tarihi ise İspanyolların kakaoyu Avrupalılarla tanıştırmalarına dayanıyor. Kakao çikolatanın ana malzemesi. Orijinali Orta Amerika topraklarında yerli halkın içtiği koyu renkli ve acı bir sıvı olan çikolatayı, Avrupalılar kısa sürede kendi ağız tatlarına uydurmuşlar. İçine şeker, tarçın, vanilya ekleyip önce daha farklı bir içecek haline getirmişler, sonra da çikolataya yenilebilen bir form kazandırmışlar. O günden bu yana çikolata pastaların birinci dereceden hammaddesi. Üzerine bir de kremşantinin bulunmasından sonra, 19. yüzyılın şehirli kadınları sosyalleşmek için sık sık verdikleri davetlerde konuklarına çeşit çeşit pastalar yapmaya başlamışlar. Böylece pastacılık daha da gelişmek zorunda kalmış çünkü bu ikrama meraklı kadınlar için sunum her şeyden önce büyük bir önem kazanmış.
İnsanlar çikolatanın mutluluk hormonu salgılattığını fark ettiğinden beri ondan vazgeçemiyorlar. Yıllar içinde yapılan bilimsel araştırmalar da zaten kaliteli bir kakao yağının kalp atışları, kan şekeri konusunda vücuda olması gerekeni yaptığını ve neredeyse çikolatanın antidepresan yerine geçtiğini kanıtlıyor. Çikolatanın damağa değdiği andan itibaren insanlar üzerinde bıraktığı o muazzam duygu, tadı ve enerjisi pastaya eklenerek sevgiyi dışa vurmanın yollarından biri haline gelince vazgeçilmez oluyor. Şimdi artık pastaların da modası var; şık, esprili, sade, modern ya da gösterişli tasarım pastalar… Eskisi gibi mahalle pastanelerinde o kat kat, tek tip çikolatalı pastaları görmek zor. Ama yine de evde annelerin kendi mutfak imkanları içinde yaptıkları pastaların yerini hiçbir pasta tutamaz. Özellikle de günler önce hazırlığına başladıkları yılbaşı yemeklerinin finali için yaptıkları o ev tipi, tipik anne pastasının yerini…
Lezzetli bir malzemeyle yetinmeyip güzelleştirilen, süslenen, yemeğin üzerine sabırsızca beklenen çikolatalı bir pasta, özellikle de eski yıla veda edip umutla beklenen yeni bir yılın ilk saatlerinde mutlu etmek için yenmesin de ne olsun? Daha mutlu yıllar olsun! İyi bir yıl dileklerimle…
Aslıhan Işın
