Hangi besinle hangi içeceğin bir arada iyi gittiğini, bunların faydalarını, uzaklarda aramaya gerek yok. Günlük yaşantımızın bir parçası olan bulgur pilavıyla ayranın hayatımızın tam ortasında, yemek adabımızın tam içinde olması, Anadolu’nun o şaşmaz bilgeliğinin bir sonucu…
Pilav ilginçtir, diğer yemeklere benzemez; sofralara bazen ana, bazen ikinci yemek olarak gelir. Ana yemek olduğunda da, ya fakir ya zengin bir sofrayı temsil edebilir. Yani, hem kutlamalarda özene bezene pişirilen, etli ve türevi bir ana yemek, hem kendi halinde sofraların yanında ayranla tek yemeği olabilir. Yani, bazen assolist, bazen uvertür…
Pilav, ikinci yemek olduğunda da birinci yemeğin ardından gelen ama birinci dereceden önemli ikinci yemektir. Mesela nohudun, mesela kuru fasulyenin ardından…
Pilavdan bahsedilince ilk anda akla pirincin ve bulgurun gelmesi şaşırtıcı değil şüphesiz. Zira pirinç batının, bulgur doğunun ifadesi gibidir biraz. Her ikisi de mevsimsizdir, ancak bulgur sanki kışa daha çok yakışır. Her ne kadar mevsim yazmış, kışmış, yemek gelenekselmiş, özelmiş fark etmese de, pilavın her zaman, her sofrada yeri vardır bu topraklar üzerinde. Pilavı sevmeyen yok gibidir.
Pilav, sözlüklerde bir Ortadoğu yemeği olarak geçer. O sözlüklerde bazen ana yemeğin eşlikçisi, bazen tek başına ana yemek olabildiği de yazar. Özellikle bulgur pilavının bizim yemek kültürümüzde ayrıcalıklı bir yeri var, çünkü buğdaydan elde edilir. Bir nevi milli yiyeceğimiz olan buğdaydan bulgur, ekmek, irmik elde edildiği için herkese göre nimet sayılır. Buğdayın kaynatılıp kurutulduktan sonra kabuğu alınarak dövülmüş, kırılmış haline bulgur denir ve belki de ekmekten sonra gelen en yaygın yiyeceğimizdir.
Bulgur pilavı, özellikle de yanında ayranla, doğu ve Güneydoğu bölgelerde bakliyattan sonra en çok tüketilen yemektir. Aslında batıdan doğuya gidildikçe yemeklerin içindeki pirincin yerini bile bulgur almaya başlar. Çorbalar, dolmalar, sebzeler pirinç yerine bulgurla pişirilir. Kuru fasulye, nohut gibi bakliyat, beslenmede önemli bir yeri olan en ekonomik enerji kaynakları olarak tanımlanan yiyeceklerdir ve bulgur da onlarla birlikte, en çok besin değerine sahip olan tahıldır. Her şeyden önce bulgur önemli bir karbonhidrat kaynağıdır.
İşte bu noktada bulgur pilavıyla ayranın neden bir araya geldiklerini ve adlarının hep birlikte anıldığını anlamak zor değil. Bu tamamen Anadolu’nun şaşmaz bilgeliğinin bir sonucu. Kan şekerini dengede tutan bir ikili olmakla birlikte, bulgurun karbonhidrat, ayranınsa yoğurttan kaynaklı protein muhteviyatları, onların başarıyla bir araya gelişlerinin kaynağıdır. Zaten anadan, atadan gelen tüm yemek geleneklerinde hesaplanmadan, kendiliğinden dengelenmiş, olabildiğince fayda sağlayabilecek tüm beraberlikleri görmek mümkündür. Genellikle karbonhidratlı gıdaların yanında ayran içmek bu geleneklerin en güzellerinden biri olsa gerek.
Ayran, serinlemek, şekeri yükseltmek, yemeklere lezzet katmak için yoğurttan yapılan en güzel içecek şüphesiz. Yine yoğurt gibi Türk mutfağında en çok kullanılan malzemeler arasında. Ayranın bulgur pilavıyla bir başka kader ortaklığı da, birçok yemekle birlikte çok iyi gittiği gibi, tek başına içildiğinde de ziyafete dönüşüyor olması. Zira ayran, özellikle Anadolu’nun şölen yemeklerinde mutlaka sunulan, köyde, kentte, her yerde sıcak günlerde akla ilk gelen içecek. Bulgur pilavınınsa tartışmasız tek eşlikçisi!