Uluslararası Sürdürülebilir Tarım ve Çevre Konferansı’nda konuşan Barilla Hammadde Tedarik Direktörü Dr. Cesare Ronchi, hem üreticiler hem de gezegen için daha iyi sonuçlar elde etmelerini sağlayan modellerini Türkiye’de de uyguladıklarını ve benzer sonuçlar hedeflediklerini söyledi. Ronchi, Sürdürülebilir Tarım Projesi ile bir yandan su tüketimini düşürüp karbon ayak izini küçültürken, diğer yandan doğru tarım uygulamalarıyla üretim maliyetlerini yüzde 30’a varan oranda azaltarak, hasatta yüzde 20’ye varan mahsul artışı elde ettiklerini açıkladı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Selçuk Üniversitesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ve 16 ülkeden yüzlerce akademisyen, mühendis, araştırmacı ve sektör profesyonelini bir araya getiren Uluslararası Sürdürülebilir Tarım ve Çevre Konferansı Konya’da gerçekleştiriliyor. 3 Ekim tarihinde sona erecek olan ve TÜBİTAK, ABD North Dakota Üniversitesi, Sabelas Maret Üniversitesi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezi (CIMMYT) ve ICARDA – Uluslararası Kurak Alanlar Tarımsal Araştırma Merkezi’nce de desteklenen konferansta tarım ve çevre politikaları masaya yatırılıyor.
Geliştirdiği modelle mahsulü artırıp, maliyetleri yüzde 30 düşürdü
Konferansın “Sürdürülebilir Tarım ve Biyoteknoloji” konulu açılış oturumunda “Barilla Sürdürülebilir Tarım Projesi ve Milano Protokolü” başlıklı bir sunum yapan Barilla Hammadde Tedarik Direktörü Dr. Cesare Ronchi, şirket olarak sürdürülebilirlik konusunda gerçekleştirdikleri uygulamaları ve elde ettikleri sonuçları aktardı. Tarihi 138 yıl öncesine dayanan Barilla’nın, sürdürülebilirlik felsefesini, tarladan sofraya ‘Senin için iyi, gezegen için iyi-Good for you, good for the planet’ mottosuyla özetlediğini aktaran Ronchi, şirket olarak 2014 yılında hacimde yüzde 3 büyümelerine ve üretimlerini 1.7 milyon tondan 1.8 milyon tona çıkarmış olmalarına rağmen, su tüketimi ve karbon emisyonunu azaltmayı başardıklarını kaydetti. Ronchi, şöyle devam etti: “En kritik aşama olan tarımsal üretimde ise, doğru ve uygun tohum seçiminin yanı sıra arazide ve üretimde bilimsel teknik uygulamalara dayanan projemiz sonucunda, karbon ayak izi ve maliyetlerde yüzde 30’a varan azalma sağladık. Hasat edilen mahsulde yüzde 20’lere varan artışlara ulaşıldı. Geliştirdiğimiz sürdürülebilirlik modeli ile hem üreticiler hem de gezegen için en iyiye ulaşmanın mümkün olabileceğini gösterdiğimize inanıyorum.”
Ronchi, “Sürdürülebilir tarım modelimizi, üretim tesislerimizin bulunduğu tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de uygulamayı hedefliyoruz. Verimli, çevre dostu ve üreticiler için kârlı olan bu modeli, Türk tarımı, Türk araştırmacıları ve Türk üreticileri için başarılı bir örnek olarak yaşama geçirmek en büyük arzumuz” açıklamasını yaptı.
Türkiye’de durum buğdayı üretim çalışmalarını Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Araştırma Enstitüsü ile birlikte Orta Anadolu’da sürdürdüklerini belirten Ronchi, “Bu aşama tamamlandıktan sora amacımız, bunu Türkiye’nin değişik bölgelerinde de gerçekleştirebilmek ” dedi.
“Sürdürülebilir bir gelecek için umutluyuz”
Ronchi, konuşmasında ayrıca Barilla Gıda ve Beslenme Merkezi’nin (BCFN) öncülük ettiği Milano Protokolü’ne de değindi. Vakfın, tüm dünya için sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına akademisyenleri, STK’ları ve bilim insanlarını bir araya getirdiğini aktaran Ronchi, oluşan bu sivil girişimin, her yıl israf edilen 1 milyar tonu aşkın gıdayı insanların tüketimine sunabilmek, gıdaya erişimi herkes için eşit kılmak; sürdürülebilir tarım için yeni politikalar geliştirmek; açlık ve obezite ile mücadele etmek için Milano Protokolü’ne imza attığını hatırlattı. Ronchi, “Bugün geldiğimiz noktada İtalyan Hükümetinin sahiplendiği protokol, EXPO 2015’te Milano Bildirgesi’ne dönüştü ve Birleşmiş Milletlere devredilerek, tüm dünyaya mal oldu. Tüm bu süreç, geleceğimiz adına üretilebilecek çözümler için bize gurur ve umut veriyor” dedi.