Olay günü İstanbul Anadolu Yakası’ndaki Minibüs Caddesi üzerinde bulunan “Kazasker Mado”ya kahvaltıya davet edildim… Arkadaşlar da çok aç olunca mecburen girdim Mado’ya… Dört erkek iki tane sini kahvaltı (en büyüğünden) istedik; portakal suları, Türk kahveleri derken hesap 180.-TL civarı geldi… “Civarı” diyorum çünkü bana ödetmediler hesabı… Özetle kahvaltı için önemli bir bedel ödedik… Kahvaltıda filtre kahve içerim. Yanında da bir bardağa 1 dilim elma, 1 dilim limon ve birkaç tane nane yaprağı atarım ve oda sıcaklığındaki suyumu bu bardağa doldurarak içerim.
Servis personelimden bu elma, limon ve naneli bardağı istediğimde, bu şekilde bir servislerinin olmadığını söyledi. Konu uzadı ve müdür Hüseyin Yılmaz çağırıldı… Hüseyin Bey de mutfaklarında bu ürünlerin olduğunu ama sunumlarında böyle bir tarif olmadığı için bardağa elma ve limon dilimi koyulamayacağını söyledi. İlla vitamin almak istiyorsam karışık meyve suyu içebilirmişim… Hepimiz parayı severiz de Mado kadar kâr odaklı bir marka daha görmedim ben… Pes!
Kalust Şalcıoğlu
