Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, Avrupa İlaç Kurumu tarafından da soğuk algınlığı ve stres üzerindeki hafifletici etkisi kabul edilen ıhlamurun, çay olarak günde 2 veya 4 kez içilebileceğini söylüyor. Soğuk algınlığı dışında ıhlamurun keyif için de içilmesini tavsiye eden Sezik, tüketicileri açıkta satılan ürünler için de uyarıyor: “Bitkisel çaylar eczanelerde satışa sunuluncaya kadar, bilinen firmaların gıda kalitesindeki poşet çaylarını alınız. Ağır metal, pestisit artıkları ve mikroorganizma taşımayan ıhlamurun içilmesi önemli.”
Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, havaların soğumasıyla tüketicilerin en çok başvurduğu çaylardan biri olan ıhlamur hakkında merak edilen ayrıntıları yazdı. “Her ne kadar Barış Manço’nun ‘Nane Limon Kabuğu’ şarkısında adı geçmese de, soğuk algınlığı geçirenlerin aklına ilk gelen ıhlamur çiçekleridir” diyen Ekrem Sezik, şunları söylüyor: “Ihlamur çiçeklerinin demlenmesi ile elde edilen çay uzun yıllar, eski hekimlerin yazdıkları ‘majistral’, yani eczacıların eczanelerinde yaptıkları reçetelerde bazı maddelerle beraber soğuk algınlığına karşı kullanılan terkiplere de girmiş, bunun yanında taşıyıcı olarak da yaygın bir şekilde kullanılmıştır . Ihlamur, ıhlamur ağaçlarından toplanıp kurutulmuş çiçeklerdir. Çay olarak kullanılacak ürünün, çiçek sapına yapışık çiçek yaprağını taşımaması istenirdi. Fakat ıhlamur, çiçek yaprağı ile çiçeğin ayrılmasının güçlüğü ve bu esnada çiçeğin de zarar görmesinden dolayı, artık çiçek yaprağı ile beraber kullanılmaktadır. Ihlamurun etkileri, yapısında bulunan flavonoitler, fenolik asitler, müsilaj ve uçucu yağ tarafından meydana getirilir. Demlendiğindeki sarı rengini taşıdığı flavonoitler, hoş kokusunu ise uçucu yağı vermektedir.”
Ülkemizde Üç ıhlamur Türü Var
Ihlamurun ülkemizdeki durumu ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Ekrem Sezik, Marmara ve Karadeniz ormanlarında genellikle dağınık olarak yetişen 3 ıhlamur türü bulunduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Piyasada bu türlerin çiçekleri genellikle karışık olarak satılmaktadırlar. Nerelerde derseniz: Aktar ve baharatçılarda! Bu dükkânlarda, çuval veya kutuların içinde, ‘çiçek ıhlamur’, ‘ıhlamur’, ‘yaprak ıhlamur’ olarak isimlendirilen çeşitleri satılmaktadır. ‘Çiçek ıhlamur’, sadece çiçekler; ‘Ihlamur’ çiçek ve çiçek yaprağı; ‘Yaprak ıhlamur’da ise fazla miktarda ağacın yaprakları, az miktarda çiçek ve çiçek yaprağı bulunur. Türkiye’de yetişen türlerden elde edilen çiçeklerin kimyasal yapısı çok ayrıntılı olarak incelenmemiştir. Ama bugüne kadar elde edilen bulgular, tıbbi olanlara benzer olabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla gıda olarak kullanılmasında herhangi bir mahzur bulunmamaktadır.”
Ihlamur Nasıl Tüketilmeli Sorusunun Cevabına Bir Gözatalım
Günde 2 veya 4 kez Kullanılabilir
Ekrem Sezik, ıhlamurun kullanımı ile ilgili de bilgiler vererek şunları söyledi: “Ihlamur çiçekleri artık daha çok gıda olarak değerlendiriliyor diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Ihlamur çok eskiden beri soğuk algınlığında ter verici, göğüs yumuşatıcı olarak kullanılan bir çiçektir ve bu kullanım hâlâ devam etmektedir. Avrupa İlaç Kurumu Tıbbi Bitkisel Ürünler Komitesi tarafından yayınlanan bilimsel raporda ıhlamurun kullanımı ve bu kullanım ile ilgili bilimsel bilgiler bulunmakta. Şöyle ki: Avrupa İlaç Kurumu, ıhlamurun uzun süre geleneksel kullanıma sahip olmasından dolayı, soğuk algınlığının ve stresin belirtilerini hafifletici olarak kullanılabileceğini kabul etmektedir. Bu amaçlarla genellikle çayı halinde günde 2-4 defa kullanmak yeterli olmaktadır. Dört yaşına kadar olan çocuklarda da aynı şekilde kullanılabilmektedir. Daha küçük çocuklarda yeterli bilimsel kayıt bulunmadığı için, kullanılması tavsiye edilmemektedir. Ama ülkemizde, halk arasında bebeklere bile, çok düşük miktarlarda verilmektedir. Diğer taraftan, ıhlamurun fazla miktarda kullanılmasından doğabilecek yan etkilere ait herhangi bir yayın bulunmamaktadır. Dolayısıyla çok da çekinmeyi gerektiren bir husus yoktur. Eski kitaplarda veya internette, ıhlamur için yukarıda belirttiklerimizin dışında çok sayıda kullanılış verilmektedir: Migrene karşı, histeride, damar sertliği ve tansiyona karşı gibi… Yukarıda belirttiğim kullanılışlar, geleneksel bilimsel kullanılışlar olarak kabul edilmektedir, diğerlerine itibar edilmemelidir. İlaç olarak kullanılacak ıhlamur çiçeklerinin kalitesini belirleyen özellikler ve deneyler de Avrupa Farmakopesi yani Avrupa ilaç standartları kitabında bulunmaktadır.”
Nasıl Hazırlanmalı?
Ekrem Sezik ıhlamurun hazırlanması ile ilgili tüketicilere şu bilgileri verdi: “2 gram kadar ıhlamur veya 1 poşet ıhlamur, porselen veya cam bir demliğe konur, üzerine 1 su bardağı kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilâve edilip, 5-10 dakika çay gibi demlenir ve içilir. Daha kolay ve kullanılışlı bir yol ise şöyledir: 1 poşet ıhlamur kupaya konur üzerine kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilâve edilir, 5-10 dakika kadar bekletilip içilir. Kupanın üzeri taşıdığı uçucu yağın kaybolmasını önlemek için kapatılmalı, yapısında bulunan müsilajı poşetten tamamen çıkarmak için de poşet sıkılmalıdır.”
Bekleme Süresi Önemli
Yukarıda belirtilen süreden daha uzun bir süre bekletilirse, ıhlamurun yapısındaki maddelerin değişmesine paralel olarak, sarı olan rengi kırmızıya dönmeye ve kendine has kokusunu kaybetmeye başladığını belirten Sezik, “Bu, istenmeyen bir durumdur. Eğer yaprak ıhlamur kullanılırsa, ilk demleme anından itibaren çözelti kırmızı renkli olur. Kırmızı renkli olursa, zararlı mıdır? Zararlı değildir ama yapısındaki maddeler değiştiği için yararlı etkisi, ayrıca hoş kokusu ve tadı da kaybolmuştur” diyor.
Açıkta Satılanlara Dikkat!
Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, tüketicileri açıkta satılan ürünlerle ilgili uyarırken şunları söyledi: “Ülkemizde, ıhlamur elde edilirken istenen şekilde kurutulamadığı, daha sonra uygun şartlarda saklanmadığı için kolaylıkla mikroorganizma üremesi olmakta ve aflatoksinler meydana gelmektedir. Dolayısıyla, aktar vb. dükkânlardan satın alınan ıhlamurlarda mikrobiyolojik kirlenme olabileceği hususu göz ardı edilmemelidir.”
Keyif İçin de İçilebilir
Ekrem Sezik’in son olarak tüketicilere tavsiyesi şu şekilde: “Soğuk algınlığı geçirenlerin dışında ıhlamurun keyif için de içilmesini tavsiye ediyorum. Ihlamur, soğuk kış günlerinde, nezle, grip ve soğuk algınlığı belirtilerinin hafiflemesine yardımcı olur, rahatlama hissi verir. Mikroorganizma bulaşmamış, analizi yapılmış ıhlamuru nereden bulacağız derseniz, her zamanki cevabı vereceğim: Bitkisel çaylar eczanelerde satışa sunuluncaya kadar, bilinen firmaların gıda kalitesindeki poşet çaylarını alınız. Ağır metal, pestisit artıkları ve mikroorganizma taşımayan ıhlamurun içilmesi önemli. Poşet ıhlamuru bu yüzden tavsiye ediyorum. Gönül rahatlığı ile ıhlamurun keyfini çıkarın.”