İstanbul’da lüks restoran var mı? Pahalı demedim, lüks… Yok yok, hiç düşünmeyin boşuna… Londra’da, 1969 yılında kurulmuş ve kurulduğu yerde halen hizmet vermekte olan bir aile restoranı var… Adı Frederick’s… Restoran’ın özelliği; bulabileceğiniz en aydınlık işletmelerden biri olması (her yer cam) ve ekmeğinden yağına, danasından tavuğuna kendi ürünü olması…
Türkiye’de var mı bu kadar içe dönük ve detaycı marka? Kapadokya’da “ismi lazım değil” bir işletme var benzer konseptte ama fiyatları yaklaşık “Frederick’s”in 6 katı!
“Frederick’s”e geri dönelim… Yemeğiniz servis edilmeden önce ve sipariş verdikten biraz sonra aşçı masanıza geliyor ve başlıyor muhabbete. Eti şöyle mi seversiniz, ekmeği böyle mi; az tuzlu mu, çok baharatlı mı; tane karabiberli mi, acı soslu mu; kremalı mı, kristalize şekerli mi; karamelize mi, “light” mı; kahve iri mi çekilecek, çay demlikte mi demlenecek; su Fransız mı olacak, Türk markaları mı tercihiniz… Daha neler neler… Bu kadar detayı sizi hiç sıkmadan, eğitimlerini aldıkları doğru sorularla ve laubalileşmeden öğreniyor sizden aşçınız. Bu konsept tutar mı İstanbul’da? İki beden büyük gelir bizim “lüks!” restoran “kültür”ümüze.
Kalust Şalcıoğlu