“Mutfak bir şekilde çocukların ailesiyle birlikte yemek yaparken aynı zamanda eğlenebilecekleri bir alan olmalıdır. Bunun için öncelikle alışveriş sürecini birlikte yapmalı ve alınacak gıdalar üzerinde sağlık açısından önemleri anlatılmalıdır. Bu arada etiket okuma alışkanlığı kazandırılmalı, neyi, neden, niçin alıp almayacağının bilincinde olması için farkındalık oluşturulmalıdır.”
Vücudun gelişimi 0-14 yaş arasında olgunlaşmaktadır. Bu dönemde yapısal ve hormonal gelişimler düzene girmekte, boy uzaması şekillenmekte ve bağışıklık sistemi kendi yapısını tamamlamaktadır. Sağlıklı bir gelişim için çocuğun düzenli ve doğal ürünlerle beslenme alışkanlığını da kazanması gerekmektedir. En çok yapılan hatalar arasında abur cubur yemesine izin verilmesidir. Entegre ürünler, ısıl işlem görmüş gıdalar, cip türevleri, tatlandırılmış katkı ilaveli fındık/fıstık türevleri, gofretler, şekerli ürünler, çikolatalı türevler, hazır soslar, mayonezler, şekerli domates soslarının yanı sıra gazlı, aromalı içecekler ile enerji içeceklerin gelişim çağında beslenme zincirinde yer almaması gerekmektedir.
Bu ürünler gıda tüzüklerine uygunluk gösterseler bile vücuda dışarıdan alınan yabancı maddelerdir, bunlara bağışıklık sistemimiz tepki verir. Gelişim çağında birçok yabancı yapıya karşı gelmeye çalışma henüz olgunlaşmaya çalışan bağışıklık sisteminin yıkılmasına yol açar. Mutfak bir şekilde çocukların ailesiyle birlikte yemek yaparken aynı zamanda eğlenebilecekleri bir alan olmalıdır. Bunun için öncelikle alışveriş sürecini birlikte yapmalı ve alınacak gıdalar üzerinde sağlık açısından önemleri anlatılmalıdır. Bu arada etiket okuma alışkanlığı kazandırılmalı, neyi, neden, niçin alıp almayacağının bilincinde olması için farkındalık oluşturulmalıdır.
Şeker Yerine Doğal Meyve Tercih Edin…
Şeker çok kolay alışkanlık yapan bir üründür. Alışkanlık haline geldiğinde vazgeçmek özellikle çocuklar için son derece zordur. Öncelikle bu tip ürünlere başlanılmamasını sağlayabilmek önemlidir. Bu konuda taze meyve püreleri hazırlanıp yoğurtla karıştırılıp buz kaplarına dökülüp şekersiz doğal dondurma küpleri hazırlanabilir. Çikolata ise ancak bitter ve yüzde 70 üzerinde kakao içeren ve şeker katkısız olduğunda günde bir kibrit kutusunu aşmayacak miktarda tüketilebilir. Gereksiz abur cubur ve şekerli ürün tüketimi karaciğerin çalışma düzenini bozar, karbonhidrat yığılımı yapar ve dokularda yağlanmaya sebebiyet vererek doğrudan obeziteye kapı açar.
Süt ve Kuruyemiş Muhakkak Olmalı…
Çocukların atıştırmalıkları başta elma olmak üzere mutlaka meyve olmalıdır. Günde bir avuç dolusu olmak şartı ile içeriğinde katkı maddesi bulunmayan ve şekerle kaplanmamış incir, üzüm, erik, kayısı gibi kuru meyveler ile kavrulmamış ceviz, fındık, tatlı badem gibi kuruyemişler tüketilmelidir. Vücudun günlük ihtiyacı olan eser elementler ile mineraller açısından zengin olan bu besinler bağışıklık sistemini güçlendirir. Akşam yatmadan en az yarım saat önce içilen bir bardak süt kalsiyum açısından kemik gelişine destek verecektir. Süt ayrıca birer tatlı kaşığı tahin ve balla zenginleştirilse gene bağışıklık sistemi üzerinde son derece önemli bir destekleyici ürün olacaktır. Hazır gıdalarla beslenme alışkanlığından uzak ev tipi yapılan yemeklere özen gösterilmeli ve düzenli besleme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Kızartma Yerine Izgara veya Fırında Pişirin…
Köfte kızartılmamalı mümkünse fırında yapılmalı, patates püre olarak sunulmalı ya da fırın torbasında baharatla zenginleştirilip pişirilmelidir. Makarnalar pişirilirken suyu ayarlanmalı asla yıkanmamalı, son suyu ile dinlendirilip sunuma hazır hale getirilmelidir. Yıkanan makarna besin değerini kaybeder. Anneler her zaman kekeleri ve yemekleri çocukları ile birlikte yapmayı tercih etmelidir.
Doç. Dr. Oğuz Özyaral