Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Araştırma Merkezi (AIM), Türkiye’de organik gıda sektörünü masaya yatırdı. Merkezin kurucu direktörü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Sami Karaca, Doç. Dr. Özlem Hesapçı ve araştırmacı Gözde Baycur’dan oluşan ekibin yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de en çok tüketilen organik gıda, araştırmaya katılanların yüzde 76’sının tükettiğini belirttiği yumurta oldu. Organik yumurtayı %63 ile meyve-sebze, yüzde 54 ile bal, yüzde 47 ile süt ve süt ürünleri ve yüzde 37 ile tavuk izledi.
Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Araştırma Merkezi (AIM) tarafından ülke genelinde 14 üretici ve satıcıdan derinlemesine mülakatlar, 207 tüketiciden ise anket yoluyla veri toplanan araştırma sonuçlarına göre, organik ve doğal kavramları arasındaki farkın iyi anlaşılamamış oluşu, organik pazarının büyümesi önündeki en büyük engellerden biri olarak belirdi. Bir ürünün organik olması için yetiştiği araziden, tohuma, gübresinden, sulamasına kadar birçok konuda sağlanması gereken şartlar olduğuna dikkat çeken, Merkezin kurucu direktörü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Sami Karaca; “Pazarda, çarşıda doğal denilerek satılan ürünler, organik muadillerine göre daha uygun fiyat ve kolay erişilebilirliğe sahipken, tüketiciyi daha fazla ödeyip organik almaya ikna etmek, kavramlar arasındaki bu farkı anlatmadan oldukça zor. Üstelik doğal sözcüğü organiğe göre kulağa çok daha sıcak geliyor” şeklinde konuştu.
Pazarın Türkiye ekonomisinde oluşturduğu büyüklüğü net bir şekilde ölçmek istediklerini belirten Karaca, Türkiye’de bu pazarın henüz emekleme döneminde olduğunu ifade ederek; “Pazarın emekleme döneminden olgunluğa ulaşması için, sektörün sorunlarını çözecek hem güven hem de erişilebilirlik sorunlarını aşarak pastayı büyütecek büyük bir markanın pazara girişi yapması gerekli. Normal tohumlara göre çok daha hassas olan organik tohumların maliyeti, yetiştirme sürecinin çok daha fazla özen gerektirmesi ve organik tarıma uygun toprak yani arazi kıtlığı organik gıdadaki pahalı maliyetlerin başlıca nedenleri. Organik olanın lüks olduğu algısı var, tüketici organik ürünleri sadece bu yüzden pahalı gibi düşünüyor. Bu ürünlerin neden pahalı olduklarına ve maliyetlerine dair bir bilinç de oluşmuş değil. Bu noktada tüketicilere doğrudan ya da dolaylı yollarla maliyetlerin neden yüksek olduğunun anlatılması lazım. Etiketlerin üstüne maliyetler yazılsa belki bu fiyat algısı kırılabilir” dedi.
Merkezin kurucu direktörü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Sami Karaca, Doç. Dr. Özlem Hesapçı ve araştırmacı Gözde Baycur’dan oluşan ekibin yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’de en çok tüketilen organik gıda, araştırmaya katılanların yüzde 76’sının tükettiğini belirttiği yumurta oldu. Organik yumurtayı %63 ile meyve-sebze, yüzde 54 ile bal, yüzde 47 ile süt ve süt ürünleri ve yüzde 37 ile tavuk izledi. Karaca’ya göre; “Gerek yumurtaların üzerine işlenen kodlarla organik mi soru işaretini kaldırarak güven vermesi, gerek kamuoyundaki gezen tavuk vurgusuyla, organik sektöründe tüketim lideri oldu yumurta. Balda ise korku faktörü etkili oldu, sahte bal korkusu tüketiciyi bal alırken organik tercih etmeye yöneltti”.
Araştırmanın ortaya koyduğu bir başka veri ise, organik sertifikaların tüketicinin kafasını karıştırdığı yönünde. Sertifikalarda birden fazla kuruluş olması soru işaretleri oluşturuyor ve tüketicilerin %15’i sertifikaya rağmen bir ürünün gerçekten organik olduğundan şüphelendiğini belirtiyor. Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Araştırma Merkezi kurucu direktörü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Sami Karaca, büyük bir markanın hem sertifikasyon hem de satışı birleştirip, bu boşluğu doldurması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti; “Tanıtım da sektörün önemli sorunlarından. Tüm marka ve üreticilerin birleşerek, organik ürünler hakkında bilinçlendiren, tüketimi teşvik edecek tanıtımlar yapması gerekli. Burada doktorlar, sağlıklı yaşam koçları, sektörle algısı örtüşen ünlüler gibi fikir liderlerini de sürece entegre etmek faydalı olacaktır”.