Ana Sayfa » Haber Turu » Lipton Türk çayının geleceğini Yağmur Ormanları Birliği sertifikasıyla koruyor

Lipton Türk çayının geleceğini Yağmur Ormanları Birliği sertifikasıyla koruyor


Ekonomik ömrünün %75’ini dolduran Türk çayının geleceğini korumak için Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesiyle iki yıl önce yola çıkan Lipton, Yağmur Ormanları Birliği’nden sürdürülebilirlik sertifikası almayı başardı.

İki yıl önce uygulamaya koyduğu Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi’ni çevresel, sosyal ve ekonomik projeleriyle adeta bir bölgesel kalkınma hamlesine dönüştüren Lipton, Türk çayına ilk Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) sürdürülebilirlik sertifikasını almayı başardı. 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en saygın çevreci organizasyonlarından biri olan Yağmur Ormanları Birliği, tarımın çevresel etkilerini azaltıyor, toplumsal ve ekonomik fayda sağlayarak 5 milyonu aşkın insanın yaşamına dokunuyor. Bir yağmur ormanı olan Doğu Karadeniz’in doğal yapısını korumayı amaçlayan Yağmur Ormanları Birliği, gerekli kriterleri iki yılda sağlayan Lipton Pazar fabrikasını sertifikalandırdı. Türkiye, Lipton çayın hem üretilip, hem tüketildiği ilk ve tek Yağmur Ormanları Birliği sertifikası alan ülke oldu. Lipton ambalajlarına basılacak “yeşil kurbağa” damgası, Lipton çay üretiminin tüm aşamalarında çevrenin korunduğunun, çiftçi ekonomisine ve sosyal hayata önemli katkı sağladığının kanıtı olacak.

Unilever’in Kasım 2010’da açıkladığı, sürdürülebilir büyüme doğrultusunda on yıllık bir yolculuğa dair kararlılığını içeren “Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı” hedefleriyle örtüşen Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi, bu plan doğrultusunda hayata geçirilen en önemli projelerden biri olarak öne çıkıyor.

 LİPTON BÖLGESEL KALKINMA SAĞLADI

2011’in Mayıs ayında Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı vizyonunu, “sürdürülebilirliğin çay üretiminin ayrılmaz bir parçası olması ve çay üreticilerinin sürdürülebilirlik hakkında bilinçlenmesi” olarak ortaya koyan Lipton, bu vizyon doğrultusunda bölgede sosyal, ekonomik ve çevresel boyutta bir çok proje ve uygulamayı hayata geçirdi. Lipton’un 2011’de açıkladığı en önemli hedeflerinden biri olan üretici eğitimleriyle şimdiye kadar 15 bini aşkın üretici doğru tarım uygulamaları, erozyon kontrolü, atık yönetimi, iş güvenliği, kayıt tutma, doğal hayatı koruma, gübreleme ve budama gibi konularda teorik ve pratik olarak bilgilendirildi. Türk çay tarımındaki en önemli eksiklerden biri olan, gübrenin doğru kullanımı konusuna eğitimlerinde geniş yer veren Lipton, bölgedeki Ziraat Odaları ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile işbirliği yaparak Rize’nin Pazar ilçesinde bir toprak analizi laboratuvarı kurdu. Toprak analiziyle, doğru gübre miktarı ve çeşidiyle ilgili yönlendirme alan çay üreticileri, bu çalışmayla şu ana kadar yaklaşık 0,5 milyon TL tasarruf yapmış oldu. Proje sonuna kadar bu rakamın yaklaşık 3 milyon TL’ye ulaşması hedefleniyor.

OKU ➤  Calvé’den Yemek Keyfinize Lezzet Katan Eğlenceli Soslar

ÇEVRESEL, SOSYAL VE EKONOMİK PROJELER SÜRÜYOR

2011’de başlattığı Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi’ni bu yıl Rize’nin Fındıklı; Artvin’in Arhavi, Hopa ve Kemalpaşa ilçelerini kapsayacak şekilde genişleten Lipton, bir yandan geçen yıl başlatılan eğitim programlarına devam ederken diğer yandan yöre halkının hayatını olumlu yönde etkileyecek projeleri hayata geçirmeye devam etti. Lipton, Katı Atık Toplama ve Ayrıştırma projesiyle bölgenin uzun zamandır süregelen atık sorununa çözüm getirirken, Deneme Bahçesi’yle çay üreticilerine doğru tarım yöntemlerini uygulamalı olarak gösteriyor. Sürdürülebilir Çay Tarımı projesi kapsamında toplum sağlığı için de projeler geliştiren Lipton, Sağlık Bakanlığı’na hibe edilen Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) aracıyla bölgeye meme ve rahim ağzı kanseri taraması hizmeti götürdü. Lipton tarafından bu yıl başlatılan Elektronik Veri Tabanı projesi ise çay üretimine modern, hızlı ve hatasız bir kayıt tutma ve denetim sistemi getirilmesini sağlıyor.

 “LİPTON TÜKETİCİSİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ DESTEKLİYOR”

Unilever Gıda Pazarlama Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, Yağmur Ormanları Birliği’nin bölge için önemini vurgularken şunları söyledi: “Yağmur Ormanları Birliği, toprağın ve doğal kaynakların kullanımında, bunların işlenmesi ve pazarlanmasında, bunun ötesinde tüketici davranışlarında köklü değişiklikler yaparak doğal hayatı ve yağmur ormanlarındaki biyoçeşitliliği korumak amacıyla dünyanın saygın çevreci organizasyonlarından biri. Ve bu anlamda Karadeniz Bölgesi, Yağmur Ormanları Birliği’ni yakından ilgilendiriyor. Bölge, Birliğin korumak istediği, önem verdiği bir bölge.” Seçkin, Sürdürülebilir Tarım Projesinin iki yıldır yeni çalışmalarla, yeni projelerle büyüdüğünün altını çizerek şöyle konuştu: “Çay, sıradan bir bitki değil bir bölgenin ekonomisini hatta sosyal kültürünü oluşturuyor. Bu nedenle Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi, adeta topyekûn bir bölgesel kalkınma projesi. Çabalarımız Pazar fabrikasına Yağmur Ormanları Birliği sertifikasını kazandırdı. Bu logoyu artık Lipton Yellow Label paket ve bardak poşet çaylarımızın ambalajlarında göreceğiz. Çünkü bu projenin sonucu nihai ürüne yansıyor, oradan da tüketiciye dokunuyor. Her Lipton çay, tüketicisi adına çayı koruyor, bölgeye, çevreye, ekonomiye ve sosyal hayata katkıda bulunuyor. Tüketici raftan sepete attığı her bir Lipton’la bu projeye destek vermiş oluyor.”

OKU ➤  Ananas Suyu ile Güzelleşin

“DOĞU KARADENİZ’DE YAĞMUR ORMANI KUŞAĞI HAKİM”

Yağmur Ormanları Birliği Temsilcisi Mercedes Tallo, Birliğin 1993’ten bu yana 750 bini aşkın üreticiyi ve 2,3 milyon hektar tarım arazisini lisansladığını belirtti. Birliğin, dünya çapında 5000 kadar sertifikalı ürünü olduğunu kaydeden Tallo, Lipton’un yürüttüğü bölgesel kalkınma projeleriyle Doğu Karadeniz’in de bu sertifikayı almaya hak kazandığını açıkladı. Çay yetiştirilen Doğu Karadeniz’de okyanus iklimi ve yağmur ormanı kuşağının hakim olduğunu belirten Tallo, Yağmur Ormanları Birliğinin sertifikalandırma kriterlerine ilişkin şunları söyledi: “Biz toprak kullanımı uygulamaları, iş uygulamaları ve tüketici davranışları gibi üç ana başlıkta sürdürülebilirliği sağlamak ve biyo-çeşitliliği korumak için çalışıyoruz. Bir marka ya da ürünü lisanslamamız için 10 ilke, 99 kriter ve tamamının yerine getirilmesini beklediğimiz 15 ana kriter bulunuyor. Birlikte iki yıldır yürüttüğümüz program boyunca Lipton bu ilke ve kriterleri başarıyla uygulamıştır. Gerek sürdürülebilir çay tarımı uygulamaları gerekse bölge halkının ekonomik ve sosyal yaşamını destekleyici projeleri çok başarılı ve sektöre öncü uygulamalardır.”

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir