Tavukçuluk sektörünün ihtisas fuarlarının başında yer alan Tavukçuluk ve Teknolojileri Uluslararası Fuarı VIV; bu yıl Türkiye’de altıncı kez düzenleniyor. Fuarda, sektörün dünyada önde gelen 36 ithalatçı firmasını ağırlayan Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu, yaptığı sunumlarda Türkiye’nin beyaz et ve yumurta ihracatındaki yükselişini ve sektörde Türkiye’nin diğer ülkelere göre ayrıcalıklarını değerlendirdi.
Başta Türkiye olmak üzere Orta Doğu, Balkanlar ve Türkî Cumhuriyetler’deki beyaz et sektörünün pusula fuarı niteliğindeki Hollanda, Utrecht merkezli Tavukçuluk ve Teknolojileri Uluslararası Fuarı VIV; Meksika’dan Çin’e, Tayland’dan Rusya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada beyaz et ve kanatlı hayvan sektörünün lider isimlerini yıllardan beri tek bir çatı altında topluyor. Bu yıl altıncısı gerçekleşen, tavukçuluk entegreleri ve teknik gereçlerinden; yem hammaddesi ve katkı ürünlerine, paketleme ve lojistik sistemlerinden; danışmanlık hizmetlerine kadar pek çok ürün ve hizmetin sergilendiği VIV Türkiye Fuarı, 13-15 Haziran 2013 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. Fuara çiftçiler, gıda işleme sanayii yöneticileri, yem fabrikası yöneticileri, üniversite öğretim görevlileri, entegre firma yöneticileri, gıda toptancıları ve ilgili pek çok grup katılıyor. Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu’nun davetlisi olan, dünyanın önde gelen beyaz et ve yumurta ithalatçısı 36 firma ise Türkiye’den alımlar yapmak üzere fuarda hazır bulunuyor.
“TÜRKİYE’DEKİ TESİSLER, DİĞER ÜLKELERE GÖRE ÇOK DAHA İLERİ TEKNOLOJİYE SAHİP”
Beyaz et sektörüne yön veren lider isimlere VIV Fuarı’nda birer sunum gerçekleştiren KTG (Kanatlı Ürünleri Tanıtım Grubu) Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Aydemir, Başkan Yardımcısı A. Teoman İnal ve Yum-Bir (Yumurta Üreticileri Birliği) Başkanı Derya Pala, Türkiye’nin sektördeki önemini ve diğer ülkelere göre ayrıcalıklarını değerlendirdi. KTG Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Aydemir, Türkiye’de Avrupa standartlarının üzerinde bir üretim yapıldığını belirterek, “Türkiye’nin diğer ülkelere göre sektördeki ayrıcalığı, çok
yeni ve gelişmiş teknolojiyle üretim yapan tesisleri sahip olmasıdır. Türk Kanatlı sektörü dünyada beyaz et ve yumurta ihracatında 10. sırada yer almaktadır. Sektör dünyada 39 milyar dolarlık bir pazara sahip ve Türkiye bunun 1 milyar dolarlık kısmını karşılamaktadır. Önümüzdeki yıl ise hedefimiz 2 milyar dolardır. Piliç eti hem sağlıklı, hem de diğer protein kaynaklarına oranla ekonomiktir. Hayvansal protein açığının kapatılması için de piliç eti üretiminin artırılması önem taşımaktadır. Piliç eti, artık mutfaklarda çok değişik yemek reçetelerine girmekte ve halkımız tarafından sevilerek tüketilmektedir” dedi.
Türkiye’deki kanatlı eti üretiminin %95 entegrasyona sahip firmalarca gerçekleştirildiğini belirten Grup Başkan Yardımcısı A. Teoman İnal ise “Ülkemizde entegre firmaların sahip olduğu tesislerin birçoğu diğer ülkelere göre daha yeni ve daha ileri teknolojinin kullanıldığı tesislerdir. Bu firmalar; damızlık, kuluçkahane, yem fabrikası, kesimhane ve pazarlama tesislerine sahiptirler. Sözleşmeli üretim modelini başarıyla uygulayarak sahada mevcut çiftliklerin tamamına yakınını üretim zincirine dahil etmişlerdir. Üretim zincirindeki halkaların tümü entegrasyonlar tarafından kontrol edilir konumdadır. Bunun sonucu olarak Türkiye’deki kanatlı eti üretimi; yetiştirme koşulları, kesimhane, kesim, hijyen vb. kriterler açısından Avrupa standartlarının üzerine çıkmıştır” diyerek, gelişen ve büyüyen Türk tavukçuluk sektörünün önemine vurgu yaptı.
AB’DEN ÖNCE ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ KAFES SİSTEMİNE GEÇİLİYOR
Yum-Bir Başkanı Derya Pala da yaptığı sunumda tavukçuluğun neden cazip olduğuna değinirken, “Tavukçuluk düzenli olarak bilimsel çalışmaların yapıldığı bir sektör, beyaz et ve yumurta ile ülkenin protein ihtiyacını karşılaması açısından çok önemli, ayrıca kırsal kalkınmaya da yarar sağlıyor. AB standartları dahilinde ülkemizde antibiyotik kullanılmıyor, hayvan refahı öne çıkıyor ve Türkiye Avrupa Birliği’nden önce zenginleştirilmiş kafes uygulamasına geçiyor. Sektörde sağlıklı koşullarda üretim çok önemli. Biz de kendimizi bu anlamda hızla yeniliyoruz ” dedi. Dünyada 63.5 milyon ton yumurta üretimi yapıldığını belirten Pala, “Yumurta üretimi artık Avrupa’dan Asya’ya kayıyor. İlk sırada Çin, ikinci sırada ABD yer alırken Türkiye dünya yumurta üretiminde 10. sırada. Yani dünya yumurta ihtiyacının % 1.16’sını Türkiye karşılıyor. 2012’de 350 milyon dolar olan ihracatımızı ise önümüzdeki yıl 500 milyon dolara çıkaracağız” dedi.
