Mahallenin Kasabı, bir ilki gerçekleştirerek hem sağlıklı hem de lezzetli et arayışında olan tüketicilere eti ‘kulak küpe numarası’yla satıyor.
Kendi çiftliğinde klasik müzik eşliğinde, hijyenik bir ortamda, doğal yemlerle büyüttüğü hayvanların kesime ve ardından tüketiciye ulaşmasına kadar ki süreci tümüyle kontrol eden Mahallenin Kasabı’nda satılan etin hangi hayvana ait olduğu ve hayvanın geçmişine ait tüm bilgilere üzerindeki stickerda yer alan ‘kulak küpe numarası’ndan ulaşmak mümkün.
Nostaljik mahalle kasabı konseptini modern dokunuşlarla büyükşehire taşıyan ‘Mahallenin Kasabı’ndan alışveriş yapan müşteriler satın aldığı etin hangi hayvana ait olduğunu ‘kulak küpe numarası’ndan rahatça öğrenebiliyor. Güvenle et satın almak isteyen müşterileri için bir ilki gerçekleştiren ‘Mahallenin Kasabı’nda etlerin hangi hayvana ait olduğu üzerinde kulak küpe numarasıyla oluşturulan sticker’la öğrenilebiliyor ve eğer müşteri isterse satın aldığı etin ait olduğu hayvanın hangi çiftlikte doğduğundan yetiştirilmesine ve kesimine kadar tüm süreçleriyle ilgili bilgi sahibi olabiliyor.
Tüketicilerin sağlıklı et konusundaki hassasiyetlerini ön planda tutarak hareket ettiklerini ve ‘Mahallenin Kasabı’nda satılan tüm etlerin de kendilerine ait olan Barın Çiftliği’nde yetişen hayvanlardan sağlandığını söyleyen Mahallenin Kasabı’nın Kurucusu Hakan Yangın, “Etin sağlıklı ve lezzetli olmasını etkileyen iki aşama bulunuyor. İlki hayvanın doğumundan kesimine kadar geçen zaman diğeri de kesimi tamamlandıktan sonra tüketiciye ulaşıncaya kadar geçen zaman. Hayvanların kesime kadar ki süreçlerinde geçirdikleri hastalıklar, kullandıkları antibiyotik, aşıları, beslendikleri yemler hem etlerinin lezzetini hem de sağlığını etkiler. Ayrıca kesimden sonraki safhada da soğuk zincir dediğimiz; etin ısısının stabil kalmasını sağlamak çok önemlidir. Biz tüm bu süreçleri izlenebilir ve sağlıklı hale getirdik” dedi.
Barın Çiftliği ve Mahallenin Kasabı olarak iki şirketi aynı çatı altında yönetmenin tüketiciye sağlıklı ve lezzetli ürünler sunma konusunda büyük avantaj oluşturduğunu da vurgulayan Yangın, “Hayvanın büyütülmesinden et olarak tüketiciye sunulmasına kadar geçen tüm süreç kontrolümüz altında” diye konuştu.
Klasik müzikle sakin ortamda büyütüyor..!
Klasik müzik eşliğinde, sakin ve huzurlu bir ortamda büyüttükleri hayvanların yetişme süreciyle ilgili bilgi veren Hakan Yangın şunları
söyledi: “Çiftliğimize hayvanlarımızı Tarım Bakanlığı’ndan onaylı Agril dediğimiz hastalıklardan arındırılmış işletmelerden seçiyoruz. 2-3 aylık aldığımız erkek buzağıları çiftliğimize alıştırdıktan sonra padoklara ayırıyoruz ve ay ay değişen yem rasyolarıyla besliyoruz. Yemlerimizi de çiftliğimizdeki doğal ürünlerden yem yapma makinelerimizde hazırlıyoruz. Hayvanlarımız 12 ile 14 aylık olduğunda ve kilosu da yeterli seviyeye geldiğinde kesime alıyoruz. Tarım İlçe Müdürlüğü’nün denetiminde kesilen ve bir gece buzhanede bekletilen etler çiftliğimizin özel donanımlı araçlarıyla ‘Mahallenin Kasabı’nın soğuk hava depolarına alınıyor. Bu etler, yine soğuk zincirin kırılmaması adına, Tarım Bakanlığı’nın ön gördüğü 12 derecelik işleme alanında işlenerek soğuk hava reyonlarında satışa sunuluyor. Bu sayede et soğuk hava zinciri bozulmadan tüketiciye en sağlıklı şekilde ulaşabiliyor.”
İlk hedef üç ‘Mahallenin Kasabı’ açmak
Hakan Yangın, ‘Mahallenin Kasabı’ adını verdikleri konseptin ilk örneğini Dudullu Şerifali’de açtıklarını ve yıl sonuna kadar dükkan sayılarını üçe çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayarak, bu sayede tüm İstanbulluları hem sağlıklı hem de lezzetli et ürünleriyle buluşturabileceklerini sözlerine ekledi.
