Ayın Tatlısı’nda bu ay 1807 yılında tatlı yolculuğuna başlayan ve merkezini 1945 yılında beşinci kuşak torunlarından Cafer Erol ile birlikte Kadıköy’e taşıyan Şekerci Cafer Erol’u bilmeyenimiz var mı? Hele birbirinden özel hazırladığı hediyeliklerini… Rengârenk akide şekerleri, klasik ezmeleri, spesiyal marzepanları ve onlarca çeşit lokumlarıyla müdavimi olduğum Şekerci Cafer Erol’un, İstanbul Anadolu Yakası’nda bulunan Akasya AVM’deki mağazasına uğradım; tatlı krizimin tuttuğu bir anda… Beni tanıyanlar bilirler ki, çikolata oldu mu dayanamam; çok da kötü olmadığı sürece kalitesi, gözünün yaşına bakmam çikolatanın…
O gün de Cafer Erol’da; prenses kreması, kek, karamel ve çikolata ile yapılan bir kup sipariş ettim. Sunumu oldukça başarılıydı ama gelin görün ki karamel tabakasından tatlıya ulaşmak, hadi ulaştınız şeker tadından, kana kana su içmeden tatlıyı bitirmek pek mümkün olmadı. Açık söyleyeyim; benim gibi tatlı delisi bir adam bu tatlıyı bitiremediyse başkasının da bitirmesi zor sanki… Derseniz ki bu kuptan ne tat aldın? Şeker ve karamel o kadar içimi aldı ki, çikolatanın tadını hissedemedim bile. Akide şekerlerine laf ettirmem ama kup olmamış şekerin ustası Cafer Erol…