Gripten kansere kadar birçok hastalık, bağışıklık sisteminin güçsüz düşmesini fırsat bilerek gelişiyor. Dr. Sinan Akkurt, bağışıklık sistemini güçsüz düşüren bazı etkenleri dengesiz beslenme, radyasyon, stres, farkında olunmayan alerjiler, sigara, alkol, hareketsizlik, hava kirliliği, gıda katkı maddeleri, vücuda kimyasal alımı olarak sıraladı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için öncelikle bu unsurların mümkünse ortadan kaldırılması, değilse en aza indirgenmesi gerektiğini söyledi.
Bağışıklık sistemi zayıf düştüğünde, normalde hastalık oluşturmayacak en basit zararlı organizma bile ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle güçlü bir bağışıklık sisteminin kişinin sağlığının temeli olduğunu kaydeden Biorezonans Uzmanı Dr. Sinan Akkurt, “Öncelikle yaşam şeklimiz ve beslenme alışkanlıklarımıza bakarak bağışıklık sistemimizi nelerin yorduğunu tespit edelim. Birçok basit önlem alarak, toplamda sağlığımız için büyük ve önemli bir adım atmış olabiliriz. Örneğin saç kurutma makinesi yerine saçımızı doğal olarak kurumaya bırakmak, yoğurdu evde mayalamak, asansör yerine merdiven tercih etmek, karanlıkta uyumak, cep telefonuna kulaklık takmak gibi çok basit ve pratik önlemler alabiliriz. Bunlar bize küçük çabalar gibi görünse de, bağışıklık sistemimizi yoran ne kadar çok unsuru azaltabilirsek kendimize o kadar iyilik yapmış oluruz.” dedi.
Dr. Sinan Akkurt, bağışıklık sistemini yoran unsurların vücuttan temizlenmesi için biorezonans metodundan da yararlanılabildiğini açıkladı. Dr. Akkurt, herkes için geçerli olan, bağışıklık sistemini güçlendirmek için yaşamdan çıkarılması gereken 10 maddeyi şöyle özetledi:
“Bağışıklık sistemini yoran 10 maddeyi hayatınızdan çıkarın”
- Şeker: Şeker tüketimini ‘neredeyse hiç’e indirerek vücudunuzun mineral dengesini koruyabilir, bağışıklık sisteminizin rahatsızlıklarla daha kolay savaşmasını sağlayabilirsiniz.
- Hareketsizlik: Vücudumuz bütün gün televizyon ya da bilgisayar karşısında oturmak için dizayn edilmedi! İster ev işi yapın, ister oyun oynayın, ister yürüyüş, ister spor.. Hiçbir gününüzü hareketsiz geçirmeyin!
- Radyasyon: Tamamen hayatımızdan çıkaramayız belki ama en azından telefonu kulaklıkla kullanabilir, mikrodalga fırından sonsuza dek vazgeçebiliriz. Bulaşık, çamaşır makinalarına çalışırken yaklaşmamak, saç kurutma makinasını aralıklı kullanmak, kablolu İnternet’i tercih etmek de zor olmayabilir..
- Abur cuburlar: Çoğu gıda katkı maddeleri içerir. Doğal olmayan tüm maddeler bağışıklık sistemini yorar. Yediğiniz abur cuburların tadının damağınızda kalma süresi, sebep olacağı zararların hayatınıza etki süresinden daha kısadır.
- Susuzluk: Çoğu kez su içmeyi unuturuz. Günlük iki litre su içmeliyiz.
- Yetersiz beslenme: Geçiştirilen öğünler, fast food gıdalar yerine şunu ilke edinelim: Ne kadar renkli sebze, meyve, ne kadar çeşitli et ve ot tüketirseniz o kadar zengin beslenirsiniz!
- Hava kirliliği: Elimizden geldiğince trafiğin yoğun olduğu şehir merkezlerinden, üretimin yoğun olduğu sanayi bölgelerinden uzak yerlerde oturalım. Ayrıca haftasonlarını kapalı AVM’ler yerine hava yağmurlu da olsa açık havada geçirmek daha iyi bir tercih olacaktır.
- Farkında olunmayan alerjiler: Bunları biorezonans metoduyla öğrenebilir ve tedavisinde de yine biorezonans metodundan yararlanabilirsiniz.
- Stres
- Sigara, alkol